İçeriğe geç

Karakış Zemheri Gücük ne zaman ?

Karakış, Zemheri, Gücük Ne Zaman? Mevsimlerin Bilimsel Ritmini Anlamak

Çocukken sobanın çıtırtısı eşliğinde dedemin söylediği bir söz hâlâ kulağımda: “Zemheri geldi mi, kaplumbağa bile kabuğuna çekilir.” O zamanlar anlamını bilmeden gülüp geçerdim ama bugün, bilimsel merakla bakan bir yetişkin olarak bu sözlerin ardındaki doğa yasalarını keşfetmek daha da heyecan verici geliyor. Çünkü “karakış”, “zemheri” ve “gücük” sadece halk ağzında geçen eski kelimeler değil; iklimin ritmini, Dünya’nın hareketlerini ve insanın doğayla kurduğu binlerce yıllık ilişkiyi anlatan küçük takvim parçalarıdır. Gelin, bu üç kelimenin ardındaki bilimi birlikte çözümleyelim.

Karakış Nedir? Güneş’in Açısına Göre En Sert Dönem

“Karakış” dendiğinde akla sadece dondurucu soğuklar gelir, ama mesele bundan çok daha derindir. Karakış, meteorolojik olarak yılın en düşük sıcaklık ortalamalarının görüldüğü dönemi tanımlar. Bu, genellikle Aralık sonu ile Şubat ortası arasına denk gelir. Güneş ışınlarının kuzey yarımküreye en eğik açıyla geldiği 21 Aralık kış gündönümünden sonra, Dünya yavaş yavaş yeniden ısınmaya başlasa da, atmosferin ısınma cevabı gecikir. Bu yüzden en soğuk günler tam da gündönümünden haftalar sonra yaşanır.

Bilim insanları bu gecikmeye “mevsimsel ısıl atalet” adını verir. Yani Dünya yüzeyi, tıpkı dev bir soba gibi, aldığı enerjiyi hemen değil yavaş yavaş işler. Bu yüzden 21 Aralık’tan hemen sonra değil, genellikle Ocak ortası ile Şubat başı arasında en sert soğukları hissederiz. İşte bu dönem halk arasında “karakış” olarak adlandırılır.

Zemheri: Güneşin En Uzun Uykusu

“Zemheri” kelimesi Farsça kökenlidir ve “zem” (soğuk) ile “heri” (mevsim) sözcüklerinin birleşimidir. Halk takvimine göre zemheri, kışın tam ortasına denk gelir ve yaklaşık 40 gün sürer. Başlangıcı genellikle 22 Aralık civarında kabul edilir ve 31 Ocak’a kadar devam eder. Yani Zemheri, kışın en uzun, en karanlık ve en dondurucu dönemidir.

Astronomik açıdan bakıldığında bu dönem, Güneş’in ufuk üzerindeki açı yüksekliğinin en düşük olduğu, gündüzlerin kısa gecelerin uzun olduğu zamanlara denk gelir. Güneş ışınlarının atmosferde daha uzun yol alması, enerjinin yüzeye daha az ulaşması anlamına gelir. Bu nedenle Zemheri günlerinde sadece hava değil, toprak da donmuştur; fotosentez yavaşlamıştır, hayvanların çoğu enerji tasarrufuna geçmiştir. Kısacası doğa, adeta “bekleme moduna” alınmıştır.

Gücük Ayı: Baharın İlk Fısıltısı

“Gücük”, halk takviminde Şubat ayının adıdır. Kelime anlamı “küçük” demektir çünkü Şubat hem en kısa aydır hem de karakışın gücünün azalmaya başladığı dönemi temsil eder. Artık günler fark edilir şekilde uzar, güneşin geliş açısı artar ve toprak yüzeyindeki enerji emilimi yavaş yavaş artışa geçer.

Gücük dönemi, yaklaşık olarak 1 Şubat – 28 Şubat arasını kapsar. Meteorolojik olarak hâlâ soğuk olabilir ama istatistiksel olarak ortalama sıcaklıklar artık yükseliş eğilimine girmiştir. Bitkiler toprak altında uyanmaya başlar, hayvanlar hareketlenir, doğa bahara hazırlanır.

Bilim Ne Diyor? Takvim Değil, Döngü Belirler

Meteoroloji bilimi, bu halk terimlerinin çoğunun oldukça isabetli olduğunu doğrular. Aslında “karakış”, “zemheri” ve “gücük” sadece kültürel tanımlar değildir; Güneş ışınlarının yıllık döngüsü, Dünya’nın yörüngesel hareketi ve atmosferin ısıl tepkisiyle tamamen örtüşür. Modern iklim verileri, kuzey yarımkürede ortalama sıcaklıkların en düşük seviyeye genellikle Ocak ortasında ulaştığını ve Şubat sonundan itibaren sürekli yükseliş trendine geçtiğini gösterir.

İlginç olan ise bu dönemlerin etkisinin coğrafyaya göre farklılaşmasıdır. Örneğin Akdeniz kıyılarında “zemheri” daha kısa ve hafif yaşanırken, İç Anadolu veya Doğu Anadolu’da bu dönem uzun ve serttir. Bu da iklimin yerel dinamiklerinin halk kültürüne nasıl yansıdığını gösteren güzel bir örnektir.

Gelecekte Ne Olacak? İklim Değişikliği Bu Takvimi Bozar mı?

Bilim insanlarının son yıllarda en çok tartıştığı konulardan biri de bu: Küresel ısınma, mevsimlerin geleneksel sınırlarını değiştiriyor. Karakış daha kısa ama daha sert dalgalar hâlinde gelebiliyor. Zemheri’nin ortasında ani ılık hava dalgaları yaşanabiliyor, Gücük ayında beklenmedik kar yağışları görülebiliyor. Bu da gösteriyor ki doğa, artık eski takvimine sadık kalmıyor.

Peki bu değişime nasıl uyum sağlayacağız? Belki de dedelerimizin sözlerini yeniden düşünmenin zamanı gelmiştir: “Zemheri’de tedbir al, gücüklü günlerde tohumu hazır et.” Yani iklim değişse de döngü devam ediyor; biz de bu döngüye uyum sağlamak zorundayız.

Sana Bir Soru: Senin İçin Zemheri Ne Zaman Başlıyor?

Şimdi sıra sende: Senin için kara kışın başladığını ne zaman hissediyorsun? İlk kar düştüğünde mi, ilk faturayı görünce mi, yoksa güneş battığında pencere buğulandığında mı? Yorumlarda düşüncelerini paylaş, çünkü mevsimler bilimle anlaşılır ama insanla anlam kazanır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mecidiyeköy escort
Sitemap
grandoperabet giriş